27 Eylül 2008 Cumartesi

Gran Sasso d'Italia


Gran Sasso d'Italia, Appeninlerin en yüksek noktası olup, 2914 metre rakımlıdır. Orta İtalya' nın göz bebeklerindendir. Roma ile Pescara arasındaki L'Aquila kentinin yanıbaşında bulunur. Abruzzi vilayeti sınırlarındadır. Bu dağ ve çevresi ulusal park statüsündedir. Dağın tam altından İtalya' nın en uzun otoyol tünellerinden biri geçmektedir.

Bu dağın güzelliğine hayran olmamak mümkün değil. Heybeti bu fotoğraftan bile büyülüyor. Çevresinde de ne güzellikler vardır kimbilir.. Onlarca tür endemik bitki, onlarca tür yabani hayvan buranın güzelliğine güzellik katıyordur. Bu manzarayı yerinde seyretmeyi çok isterim. İtalya' nın beni büyüleyen yerlerinden biri burası. Henüz gidip görmedim ama çok istiyorum. Kendisi Appeninlerde kendini otomatikman belli ediyor. Appeninlerdeki yüzlerce tepenin öğretmeni, babası gibi gururla dikiliyor.

Ben bu dağın karşısında çıksam bir gün, neler hissederim, neler yaparım acaba? Yanımda özel biri olursa ona sarılmak, duygularımı haykırmak isterim. Yanlız olursam müthiş bir duygu karmaşası beni kaplar. Bisikletle olursam bisikletimin heyecanlandığını ve tur yapma istediğini hisseder ve arazide doyasıya manzarayı seyrede seyrede, fotoğraf çeke çeke uzun bir tur atarım. Ardından çadırımı ve fotoğraf makinemi kurar ve dinginlikte nefis bir gece geçiririm ve parıl parıl parlayan yıldızları fotoğraflarım.

Her ne olursa olsun bu dağ beni koynuna alıp dostça davranacaktır. Ben gidip ona saygı gösterdiğim sürece..

24 Eylül 2008 Çarşamba

Bu Bayrak Bana Neleri Çağrıştırıyor?


Bu bayrak bana neyi, neleri çağrıştırıyor?

Bu bayrak bana, sanatın, futbolun, modanın, bilmin, kültürün, demiryollarının merkezlerinden biri olan, güzel insanların yaşadığı, doğal ve tarihsel zenginliklerle dolu bir ülkeyi, İTALYA' yı çağrıştırıyor.

Bu ülkenin kültürü pek çok Avrupa ülkesinden daha önce gelişmiş ve pek çok Avrupa ülkesi bu ülkenin yemek kültüründen etkilenmiştir.

Rönesansla birlikte bilim ve sanat bu ülkede gelişmeye başlamış ve gelişme Avrupa' nın diğer ülkelerine yayılmış. Bence sanayileşmenin temelleri İtalya' da atılmış olmalı. Çünkü bilimsel gelişmeler olmadan sanayileşme olmaz.

İtalya' nın yerleşim yerlerinin bildiğim kadarıyla tümündeki tarihi yapılar korunmuş. Tarihlerine sahip çıkıp eski güzel binalarını korumaya almışlar. Yeni binalar da kötü tasarlanmadığından çoğu göze hoş geliyor. Bu arada Roma metrosunun fazla gelişmemesinin başlıca sebeplerinden biri, duyduğuma göre kentin altının tarihle dolu olması imiş.

İtalya' da 16 bin km. civarı uzunlukta faal demiryolu ağı var. Demiryolu sistemi (Sardinya' yı saymazsak) bütün kentleri birbirine bağlıyor. Trenlerin çoğu iyi kalitede ve oldukça hızlı. Trenler genelde fazla rötar yapmıyor.

İtalyanların mutfak kültürleri de gelişmiş ve bana göre Dünya' nın en güzel yemeklerinden bazılarını yaratmışlar.

İtalyan bayrağını düşününce aklıma âşık olduğum bir ülke geliyor. Yukarıda anlattığım bütün her şey beni o bayrağın ülkesine, İtalya' ya, İtalyanlara yaklaştırıyor.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Napoli' deki İlginç Saat Yapısı


2005 yazında İtalya' da bulunduğum bir kaç günlük süre içerisinde grubumuzla Napoli' de de bulunmuştuk. Ara sokaklarda bu saat yapısı objektifimin dikkatini çekti ve hemen pozunu aldım. İtalya' da buna benzer tuhaf saat yapılarından daha çok olduğunu tahmin ediyorum. Sıradan bir sokağa çok güzel bir özellik katmışlar.

Napoli' de merkezi bir yerde saat kulesi gördüm. Sanıyorum ki mahalleli büyük bir saat yapısı istemiş olmalı ama yer olmadığından dolayı iki bina arasına bu saat yapısı inşa edilmiştir. Bence böyle daha güzel olmuş.

21 Eylül 2008 Pazar

Demiryolu Güzelleri


İtalyan demiryollarının bir sitesinde gezerken bu bayanların fotoğraflarına rastladım ve çok tuhaf oldum. İtalyanların demiryolu tesis ve araçlarının güzelliği kadar çalışanlarının güzelliği de göz kamaştırıyor. Güzellik yarışmalarında seçilen bayanlardan kat be kat daha güzel olan bu bayanların demiryolcu olduğunu bilmek bana mutluluk veriyor. Üstteki bayan, muhtemelen bir hızlı trende hostes olarak çalışıyor. Alttaki de bir lokomotif atölyesinde.. İkisinin ortak bir özelliği varsa o da mesleklerini çok sevdikleri. Mesleklerini çok sevdikleri yüzlerinden okunuyor.

İtalya' da trenle seyahat hiç etmedim ama RFI' nin (Rete Ferroviaria Italiana) iyi bir hizmet verdiğini düşünüyorum. Müşterilere güzel ve güler yüzlü personellerle görünmelerinin, firmanın müşteri çekmeyi ve demiryollarını halka sevdirmeyi kolaylaştırdığını düşünüyorum. Eğer bir daha İtalya' ya gidersem sanırım kendimi İtalyan trenlerinden pek uzağa çekemeyeceğim :) Ben güleryüze önem veririm. Müşterisi olduğum bir şirket bana güleryüzle davranırsa bende o şirketin sürekli olarak müşterisi kalırım.

20 Eylül 2008 Cumartesi

Carpinone

Sizlere bugün haritadan rastgele seçtiğim ve hoşuma giden bir İtalyan kentini daha göstermek istiyorum.

Carpinone, Foggia büyük kentinin kuzeybatısında, Matese Dağı' nın kuzeyinde bulunuyor. Bu kasabanın yakınlarında Campobasso şehri var. Bu şirin kasaba 680 metre yüksekliğindeki bir dağın yamacına kurulmuş. Pek çok İtalyan kenti gibi çok güzel görünüyor. Tarihi dokusu diğer kentlerde olduğu gibi çok iyi korunmuş. Yeşillikler içerisinde sakin bir yer. Huzurlu ve sakin görünüyor. Carpinone hakkında Google görsellerinde yaptığım aramalar genellikle demiryoluyla alakalı sonuçlar çıkardığından dolayı anladım ki demiryolu, Carpinone halkı için çok önemli. Kentin bir demiryolu kavşağında bulunması demiryolunu bu kasaba için daha önemli kılıyor.

Bu kasabada bir haftasonumu geçirmek isterim. Kafa dinlemek için birebir bir yer olduğu aşikar.


Manarola

İtalya' da yaşayabileceğim kentleri harita üzerinden araştırırken Levante sahillerinde La Spezia büyük kentinin yanıbaşındaki Manarola çok dikkatimi çekti. İnternetten hemen arama yapıp fotoğraflarına ulaştım ve müthiş bir manzara ile karşılaştım. Masal gibi bir yer olduğunu fark ettim. Sokakları teknelerle dolu minik bir kasaba. Sahildeki kayalık tepenin ince ve yüksek binalarla dolu olması çok hoş bir görüntü oluşturmuş. Bu binaların farklı renklerle boyanması insanın gözünü okşuyor.

Manarola, dik kayalık bir arazi üzerine kurulduğundan dolayı benim gibi yüksekten korkanlar için pek ideal değil :) Açıkcası bazı fotoğrafları izlerken ekran başında içim tuhaf olmaya başlıyor :)

Demiryolu, Manarola' nın mecburen altından geçirilmiş. İstasyonu da kasabanın hemen dışına kurulmuş. İstasyon, kayalıkların yamacında harika bir görünüm oluşturuyor.

Yüksekten korksamda demiryolu sayesinde Manarola' da iki-üç gün geçirmek isterim. Rüzgârın, dalgaların ve trenlerin sesi beni dinlendirecek, balıkçıların yakaladığı balıkları yerel otlarla ve zeytinyağı ile taze taze yemek içimde güzellik yaşatacak.

Zoagli


Zoagli.. İtalya' nın batısında Ligure Denizi kıyısındaki Levante sahillerinde bulunan, Genova büyük kentinin 30 kilometre kadar güneyinde bulunan küçük bir kasaba. Henüz gitmedim ama fotoğraflarını gördüğüm kadarıyla harika bir yere benziyor. Demiryolunun deniz kıyısında kayalıkların tepesinden gidiyor olması muhteşem bir manzara oluşturmuş. Deniz, demiryolu, kayalıklar, ağaçlar ve tünellerin beraberliği en sevdiğim birleşimlerden biridir. Zoagli beni bu bakımdan büyüledi. Trenler, deniz, güzel bir mimari ve yeşil bir kent. Daha ne olsun. Bu fotoğrafın çekildiği yerde oturup sıkılmadan trenleri seyretmeyi yada demiryolunun yanıbaşında ufak bir fotoğrafçı dükkanı işletmeyi ne kadar çok isterim.

19 Eylül 2008 Cuma

Herkese Merhaba


Ben Baki Berk KAYALAR. İzmit' te yaşıyorum. 23 yaşındayım. Kocaeli Üniversitesi' nde fotoğraf öğrencisiyim. Mesleğimi seviyorum. Mesleğim kadar çok sevdiğim bir şey varsa o da İtalya' dır. İtalya tutkusuyla yanıp kavruluyorum. Çocukluğumdan beri âşk duyuyorum İtalya ülkesine karşı. Bu âşkın nedenini bilmiyorum. İtalya tutkum hangi yaşımda, neden başladı hiç bir fikrim yok.

İtalya' ya şu anda da büyük bir karşılıksız sevgi gösteriyorum. Neden diyeceksiniz, biraz düşündüm ve dilinin, hemen hemen hiç bozulmamış kent dokularının, kültürümüze benzerliklerinin, mükemmele yakın olan demiryolu sistemlerinin, sanat merkezlerinden biri oluşunun ve sanata ve sanatçıya değer verişlerinin beni o ülkeye çekiyor olduğuna kanaat getirdim. Tabi başka sebepler de olabilir. İçimden gelen o sebepleri ben bile bilmiyorum :)

İlkokula, ortaokula gittiğim dönemde, bazı sabaha karşılarda İtalya' ya giderdim. Fakat sabah olup uyanınca gerçekten gitmediğimi anlıyor ve "yine mi rûya" diye hayıflanıyordum. 2005 yılının temmuzunda rûya gerçek oldu ve İtalya' ya karayoluyla gerçekten gitmiş oldum. Ama benle birlikte çoğu çocuk 140 Türk olunca İtalya' nın tadını alamamıştım. Yinede görmüş oldum ama görmenin yetmediğini biliyorum. İtalya' yı yaşamak gerekiyor. İtalya' nın neredeyse hiç bozulmamış tarihi dokusu beni büyüledi. İtalyanlar tarihi değerlerine sahip çıkmışlar ve kentlerindeki tarihi yapıları korumuşlar. Bir belgeselden öğrendiğime göre Roma' daki metro sisteminin yeterince gelişmemiş olmasının sebeplerinden biri kentin altından çıkan tarihi eserlermiş. Tarihe biraz meraklı olduğumdan İtalyanların tarihlerine sahip çıkma huyları beni çekiyor.

Bu sayfada kullandığım fotoğrafı Roma' da bağlı bulunduğum dev grupla dolaşırken çekmiştim. Mim sanatçısı arkadaşımız şirin elbisesi ve neşeli tavırlarıyla ortalığa pozitif bir hava katıyordu.